Hipnoz Hakkındaki Yanlış İnançlar

1. Hipnoterapist benim zihnimi kontrol edecek: İzniniz ve bilinç dışınızın onayı olmadan, zihninizi kimse yönlendiremez. Hipnoterapistiniz sizin ihtiyacınız olan ve hipnoz öncesi görüşmede sizin talep ettiğiniz ihtiyacınıza yönelik telkin kalıplarını size iletir. Eğer telkinlere katılmıyorsanız, anlamadıysanız veya olumsuz buluyorsanız bilinç dışınız otomatik olarak onları reddeder.
 
2. Utanılacak şeyler yapabilirim: Bunlar sahne hipnozu denen gösterilerde yapılır. Kişiler kendilerini böyle şeyler yapmaya hazır hissettikleri için sahneye çıkarlar. Hipnozcu bunların isteklerini kullanır. Oysa hipnoterapi ciddi bir uygulamadır ve sağlık için kullanılır. Eğlence aracı değildir.
 
3. Hipnotize olursam tekrar uyanamayabilirim: Hipnoz çok güvenilir bir yöntemdir. Bir çeşit aşırı uyarılmışlık halidir. Acil durumlarda, hipnoterapist ölse bile kişi hemen kendine gelip ona yardımcı olabilir. Normal aşamalı bir hipnozda rahatlama ve gevşeme o kadar keyif vericidir ki kişi biraz gerinip, dinlendikten sonra çok daha etkin ve güçlü olarak yaşantısına devam eder.
 
4. Daha önce hiç hipnotize olmadım: Normal yaşantımızda günde en az 2 kere hipnoza gireriz. Gece uykuya dalmadan hemen önce ve sabah uyandıktan hemen sonra. Birçok kişi film izlerken, araç kullanırken, güzel bir kitap okurken hipnoza girip düşler dünyasını ziyaret etmiştir. Bir toplantıda konuşmacının sıkıcı konuşmasını dinlerken ortamdan kopup uzaklaştığınız zamanlar olmadı mı?
 
5. Hipnoz mucizevi bir tedavidir: Hipnoz kalıcı düzelmeler sağlayabilen hızlı bir yöntemdir. Tek atımlık bir mucize söz konusu değildir. Her birey kendi gelişimini kendi hızına göre kendisi sağlar. Hipnoterapist ona yol göstererek yardımcı olur. ( Bir anda başarı önerenlere karşı dikkatli olunuz )
 
6. Hipnoz kişilerin itirafına yol açan çok etkili bir araçtır: Yapılan incelemeler ve karşılaştırmalar göstermiştir ki hipnoz seansları ifade vermek veya şahitlik amacıyla kullanılamaz. Çünkü bu amaçla güvenilir değildir. Hatta bazı gerileme seanslarında hastanın kendi hikâyesini uydurduğu bile saptanmıştır. Ayrıca sırlarını sunmak istemeyen kişiler, derin hipnoz altında bile sırlarını saklayabilirler. Bu nedenle hipnoterapist ile danışan arasındaki güven çok önemlidir.
 
7. Hipnozda iken çevreyle ilgili tüm duyularımı kaybedeceğim, seans hakkında hiçbir şey hatırlamayacağım: Hipnoz bilinçsiz bir uyku hali değildir. Gerçekte, kişiler artmış duyarlılık ve bilinçlilik halinden bahsederler. Hipnoterapi odasında sigara dumanı bulunduğunda, sigaradan rahatsız olan kişilerse nefes darlığı belirtileri gösteren kişilere bile rastlanmıştır. Hipnozitör tarafından önerilmediyse ve hastanın bilinç dışı tarafından kabul edilmediyse hafıza kaybı söz konusu değildir.
 
8. Zihnim çok disiplinli ve güçlü. O yüzden hipnotize olamam.
Hipnoz kişinin kendi kendini eğiterek girdiği bir trans halidir. Hipnoz öncesi ortaya çıkan olumsuz düşünceler ve araştırmacı yaklaşım, hipnoza girmeyi zorlaştırır. Burada hipnotizörün bir kaybı söz konusu değildir. Çünkü hasta sebat ederse her durumda hipnoza girebilir. Önemli olan kişini bu terapiden yarar görmeyi arzulamasıdır. Yapılan çalışmalar zekâ geriliği ve bilinç kaybı durumları dışında hekesin sonunda etkili bir hipnoza girebildiğini göstermiştir. Zekâ katsayısı ne kadar yüksekse ve ne kadar araştırmacı bir yaklaşım söz konusuysa bu kişilerin daha etkin hipnoza eriştikleri saptanmıştır.